Sayfalar

15 Şubat 2012 Çarşamba

Ben, Şimdi Ben'i Biliyorum



 " Bu en zorudur. Yaşamın içinde devam edegelen her durumda, zamansız olabilmek.

Eski bilinç sana kendi zorunluluk anlayışını dayatır. Oysa sen özgür olmak, kanatlarınla rüzgârlar yaratmak, gezgin olmak istersin.

Bir sebebe - nedene dayalı hayatı terk etmeyi seçmişsindir. Oysa çevren, sevdiklerin, hayatın gerekliliği dediğin ödemelerin, hala etrafında, o aman vermez dansı devam ettirmektedirler.

Öyleyse ne yapacaksın, nasıl olacakta sen tüm bunların arasında, altında ya da yanında dururken, kendin olan o tanrısal Meleği deneyimleyeceksin.

Çok kolay, bu çok kolay:))

Bir yerden, bir biçimde kendini sevmeye başlayacaksın. Tüm bu var olan kargaşa ya da kasvetli hayatta kalma mücadelesi ile hiç ilgi kumadan, olanları kendini sevmenin testi ya da ölçüsü haline getirmeden.

Toprağın Hikayesi - Yeni İnsan - Yeni Evren

                            



Bilinç sonsuzluktur..

O, var olanın yaratıcısıdır.Ben olanın kendisidir.Yaratılış , enerjiler, Bilincin tanıklığı ile varlık bulur ve şekillenir. Enerjiler kaynağa görece gerçek değildir. Gücünü bilincin düşünden alır. Bilinç kendini bildiğinde uyanır. Uyanan bilinç kendini seçebilir. Kendini seçen bilinç ise özgürce yaratır.

Sen, kendini seçen BİLİNÇ’sin.

Yeni İnsan’nın ilkeleri, senin yeni evreni yaratışındır. Unutma bilinç evreni yaratır. Evren bilinci değil. Yaratılış senin olurlamandır. Senin sana yansıyışındır.

UNUTMA!

Karanlık reddedilmiş olandır.

İsterse senin, isterse Evren'in olsun. Karanlık da tanrıdır. O’nundur ve ondandır. Işık sana ulaşıp, kendin olarak sabitlediklerinin ardına ulaşamadığında gölge oluşur. Bu Dünyada güneş ışığının, bedenin ve gölgenin oyunudur. Işık olmazsa sen olmaz mısın? Karanlıkta bir sen olmaz mı?

REMEMBER! HATIRLA! 

Sen "Enerji Hareketettiren"sin.

Nefes al ve bırak. Böylece tüm evren dönüşsün.
Tanrı, direnç göstermez ve tutunmaz…
Her türlü duyumsal hareketlenmeyi, onu red etmeden solurken, Ho’oponopono yap.:)) Bırak her yerde olan Tanrı, enerjileri saf haline dönüştürsün.
Tanrı ve sen birsin. Merkezde kimin kim oldugu ayırımının, bir anlamı kalmaz. Hissediyorsan Tanrı’sın. Hissetmiyorsan Tanrı senin icin orada..

14 Şubat 2012 Salı

Sen de Olanım.




Ben sende olanım. Senin olanım.
Şimdi başlayan seçimlerinin çoğalması ve açılması olacak. Bu olacak.
Bekleyen kalmayacak. Alınacak ve açılacak.
Ruhun tamamlanışı ve yeryüzüne inişi, istenenin açığa çıkısıdır.
Sen ne istiyorsun?
Bilgide bir çoğullaşmamı, anlamda artan bir kavrayış mı? Bunu seçtiğinde işte o zaman sen yürüyeceksin. Bilincini genişlemesinde benimle birleneceksin.
Doğuş zamanı haydi kalk ayağa ve söyle ismin nedir? Söyle.
Gerçek olan budur. Ruh budur. Yol budur.
Ben sende olanım.
Sen olanım.
Işığın ve karanlığın yaratıcısı Ruh’ un da olanım. Onun yolu ve azameti şimdi ilk kez açılacak. Bu böyle olacak. Kutsal olan kutsanacak. Işık parlayacak ve yol açılacak. Sen de bunu iste. İste. Ve bil ki şimdi olan sende ve senden olandır. Bu Olandır.
   

Baş ve Son Sensin.




Selam olsun sana.
Ruhun yolunda, varlığım. Selam olsun.
Güneşi doğuran ışık, Kendi olan güç.

Seninleyim. Seçimlerinde, bilincinde, içinde ve dışında olandayım. Seninle ilerleyişinde ve genişlemendeyim.
Ben senim. Sen de bensin.

Geçerli olan bir süre ayrı olmanın bilinci içinde hareket etmiş olabiliriz ama bu hiçbir zaman değişmedi ve değişmeyecek.

Beni çağırdığın gün sen kendi zamanını bıraktın ve o zamandan ayrıldığın gün sen işte o an dan beri bilincin yeni doğasını kesintisizce yarattın.
Senin içindeyim. Senin gözünde sözünde ve isminde yaşayan benim. Ben senim.